Gündelik hayatın olağan akışı kimi zamanlarda bedenimizi fazla zorlamamıza neden olmaktadır ve bu durum Manuel Terapi’ye olan ihtiyacı doğurmaktadır. Bireylerin bir kısmı bedenini fazlaca kullanması gereken işlerde çalışmaktayken bazı bireylerse hareketsiz bir yaşama neden olan işlerde çalışmaktadır. Aslında her iki durum da vücudun belirli alanlarında ağrılara sebep olmaktadır. Vücutta meydana gelen ağrıların tek sebebi elbette yapılan yanlış hareketler veya hareketsiz bir yaşam değildir. Bahsi geçen sebeplerin dışında ilerleyen yaş da vücutta meydana gelen ağrılarda büyük bir etkendir. Kronik ağrılar insanların günlük yaşam kalitesini ve fonksiyonel durumunu önemli derecede olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle bel ve boyun ağrılarına yönelik tedavi planlaması yapıldığı zaman temel amaç bireylerin yaşam kalitesi ve fonksiyonel durumlarının en üst seviyelere getirilmesidir. Bel ve boyun ağrılarına yönelik en etkili konservatif yöntemlerden biri de manuel terapidir.

Manuel terapi, fizyoterapi ve rehabilitasyon yöntemleri arasında konservatif yöntemler grubunda yer almaktadır. Bu yaklaşım egzersiz uygulamalarıyla ağrıyı azaltmak, kas kuvvetini değerlendirmek, eklem hareket açıklığını belirleyerek kronik ağrısı olan bireylerin hem yaşam kalitesini hem de fonksiyonel durumu geliştirmek amacıyla günümüzde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biridir. Herhangi bir cihaz ya da makine kullanmadan manuel olarak elle uygulanan bir fizyoterapi ve rehabilitasyon şeklidir. Manuel terapi esnasında, kas spazmı, kas gerginliği ve eklem disfonksiyonunun neden olduğu ağrıları azaltmak için bölgedeki eklemleri manipüle etmek ve kas dokusunda spazmları azaltmak için hiçbir elektroterapi ajanı kullanmadan el ile uygulama yapılır. Bununla beraber etkilerini ilk seanstan sonra hissedebileceğiniz, iyileşme hızının yüksek olduğu bir terapi uygulamasıdır. Ağrı ve spazm gibi yakınmalar ilk manuel terapi seansından sonra azalmaya ve kişi zamanla kaybettiği fonksiyonları geri kazanmaya başlar.