Üriner İnkontinans
Stres Üriner İnkontinans (SUİ), efor, öksürme veya hapşırma sırasında istemsiz idrar kaçırma şikayetini tanımlar. İki gruba ayrılır: intrinsik sfinkterik yetersizlik veya artmış üretral hareketlilik olarak.
Urge üriner inkontinans (UUI veya aşırı aktif mesane), öncesinde veya güçlü bir işeme arzusunun eşlik ettiği istemsiz idrar kaybıdır.
Karışık üriner inkontinans (MUI), SUI ve UUI’nin değişken oranlarındaki birlikteliktir.
Kadınlarda üriner inkontinansın tipinin klinik değerlendirmesinde bazı testlemeler kullanılır. Bu şekilde sızıntının tipi, sıklığı ve şiddeti belirlenir. Bu semptomları belirlerken bazı anketler kullanılır. Bunlar;
- USP (idrar semptom profili)
- UDI-6 (ürogenital stres envanteri-6)
- ICIQ (inkontinans anketi üzerine uluslarası konsültasyon)
- 3 günlük mesane günlüğü
- Vs…
ICS’e göre stres üriner inkontinans tespiti öksürük testi en çok kullanılan testlemedir. Öksürme sırasında karın içi basıncı artar ve pelvik taban kaslarının refleks olarak kapanması gerekir. Eğer kişi öksürürken veya karın içi basıncının arttığı herhangi bir durumda pelvik taban kasları refleks olarak konsantrik kasılması az, gecikmiş veya hiç konsantrik kasılma yoksa kişi idrar kaçırır.
Karın içi basıncının arttığı durumlar genel olarak öksürme, hapşurma, gülme, pliometrik aktiviteler, abdominal bükülme egzersizleri vs. bunları örnek verebiliriz.
ICS’e göre urge üriner inkontinans tespitinde mesane günlüğü en çok kullanılan testlemedir. Kişinin gün içinde ne kadar sıklıkta tuvalete gittiğini, ne kadarının idrar kaçırma ile sonlandığını görmek için ayrıntılı bir analiz sağlar.
Yetişkinlikte yaşanılan bu tarz üriner inkontinans durumları, çocuklukta yaşanan disfonksiyonel işeme problemlerinin yetişkinlikte bu tarz mesane kontrol sorunlarına yol açabilir.
İdrar depolama ve işeme işlevlerinden sorumlu olan nörofizyolojik yollar karmaşıktır ve sinir sisteminin farklı seviyelerinde kontrol edilir. Bu kontrol mekanizmalarının geliştirilmesi genellikle 4 yaşına kadar tamamlanır. İşeme bozuklukları, mesane kontrol mekanizmalarının gelişimi gerçekleşemediği zaman ortaya çıkar ve enürezis ile disfonksiyonel işeme ile sonuçlanır. İşeme bozuklukları pediatrik hastalarda sık görülen klinik bulgulardır. Çocuklarda işlevsiz işeme; üriner inkontinans, urgency, kabızlık, fekal inkontinans ve idrar yolu enfeksiyonları gibi çeşitli semptomların varlığı ile karakterizedir.
Çocukluk çağı enürezisinin erişkin mesanesine etkisi disfonksiyonu daha önce gösterilmiştir ve çocukluk çağı enürezisi olan kadınlar erişkinlite detrüsör aşırı aktivitesi ve üriner inkontinans için daha yüksek risk altındadır.
Çalışmalar Urge ve mikst tip idrar kaçırma, strer üriner inkontinastan farklı bir şekilde çocukluktaki disfonksiyonel işeme ile ilişkili olduğunu gösterdi. Bu bulgular şu açıdan önemlidir, çocukluktaki disfonksiyonel işemenin ayırt edici özelliği olan aşırı aktif mesane yetişkinlikte klinik olarak devam eden veya yeniden başlayan ye urge veya mikst üriner inkontinansla çocukluktaki üriner semptomlar arasında ilişki vardır.
Sonuç olarak çocuklukta yaşanan işeme problemlerini zamanında rehabilitasyon programına alabilirsek eğer yetişkinlikte yaşanabilecek urge üriner inkontinans problemlerin önüne geçebiliriz.
Pelvik taban rehabilitasyonunda kişinin derin stabilizasyon sistemini aktif olarak çalışıtırıp, gergin bölgelerinin gevşetilmesi ve stabilizasyon sistem aktivasyonuyla birlikte pelvik taban kaslarının hem eksentirk hem de konsatrik kasılmasını yeniden öğretilmesidir.
*** Diagnosis and management of adult female stress urinary incontinence. Summary of the guidelines for clinical practice from the French College of Gynaecologists and Obstetricians (CNGOF)
*** Childhood dysfunctional voiding is differentially associated with urinary incontinence subtypes in women